Aslı Gürün
Bankamız Kalite Direktörü ve Yapı Kredi Spor Kulübü’nün aktif üyelerinden Aslı Gürün ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Aslı Hanım, öncelikle bu söyleşiyi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Uzun yıllar spor yaptığınızı biliyoruz. Bize spor geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Ben çok hareketli bir çocuk olduğum için ailem erken yaşta beni spora yönlendirdi. Enerjimi harcamak için ağaçlara, damlara tırmanmak, evde paten kaymak yerine daha az riskli bir şeyler yapmamı istediler. İlkokulda aletli jimnastiğe başladım ve ortaokulun ilk bölümünde de hem okulda hem de Bağlarbaşı Spor Kulübü’nde jimnastik yaptım.
Spora yatkın bir fiziğim var ama yine de en büyük şansım aletli jimnastik ile başlamak oldu. Bu sayede küçük yaşta hem güç, hem denge hem de esneklik kazanmış oldum.
Lisanslı olarak da bazı şampiyonalara katıldım. Ne yazık ki hala Türkiye-de bu spora yeterli ilgi gösterilmiyor ve altyapı olanaklar çok kısıtlı. Hala İstanbul-da aletli jimnastik için bildiğim tek adres Bağlarbaşı.
Daha sonra hem yaşım biraz büyüdüğü hem de boyum bu spor için dezavantaj oluşturacak kadar uzadığı için başka sporlara geçtim. 11 yaşında tenis oynamaya başladım ve tüm yazlarımı sabahtan akşama kadar tenis kulübünde geçirir hale geldim. 14 yaşında lisedeki yakın arkadaşlarımın teşviki ile okulda basketbol oynamaya başladım. Çok keyif almaya başladığım için, Beşiktaş Kulübü’nün antrenmanlarına katılmaya başladım ve kısa zaman içinde yıldız takımında oynar hale geldim. O zamanlar Beşiktaş kız basketbolunda çok önemli bir takımdı ve altyapıya da ciddi yatırım yapıyordu. 2 sene kadar Beşiktaş-ta oynadıktan sonra Fenerbahçe-ye geçtim ve yaklaşık 5-6 yıl Genç ve A Takımında oynadım. Genç takımın kaptanlığını yaptım. Okul hayatım boyunca da önce Üsküdar Amerikan Kız Lisesi-nin ve sonrasında da Boğaziçi Üniversitesi-nin okul takımlarında basketbol oynamaya devam ettim.
Fenerbahçe-de genç takımda oynarken, fitness antrenmanlarını erkek A takımıyla, koşuları da erkek yıldız takımıyla birlikte yapardık. Ben kısa mesafede çok hızlıydım. Hatta antrenörümüz Murat Özgül kısa mesafe koşularda beni, onlar antrenmanı daha ciddiye alsınlar diye, o zaman yıldız takımda olan İbrahim Kutluay gibi bazı sporcularla birlikte koştururdu.
Basketbol ve ilgilendiğiniz spor dalları size neler kazandırdı?
Ben hem takım sporu hem de bireysel sporlar yaptım. Her ikisinin de disiplin kazanmak, sorumluluk üstlenmek ve kendime güvenmek ile ilgili bana küçük yaştan itibaren çok olumlu etkileri oldu. Basketbol gibi takım sporlarında da ekip içinde ilişkileri yönetmek, karşısındakinin güçlü ve zayıf yönlerini tanımak ve kolektif düşünebilmek gibi pek çok faydalı özellik kazandırıyor. Bireysel başarı ya da başarısızlık sonuç için tek başına bir etken değil, herkes ancak uyumlu çalışır ve kendi rolünü yerine getirebilirse başarı sağlanabiliyor. Bunun dışında genel fizyoloji, sağlık, beslenme gibi pek çok konularda erken yaştan itibaren daha bilinçli hale geliniyor.
Görüyoruz ki sporcu fiziğinizi koruyorsunuz. Sporla ilginiz devam ediyor mu? Takip ettiğiniz lig/takım var mı? Diğer spor dalları ile aranız nasıl?
Şu anda iş yoğunluğum ve kızımla mümkün olduğunca çok vakit geçirme çabalarım arasında spora arzu ettiğim kadar vakit ayıramıyorum. En büyük sorunum hiçbir sporu düzenli olarak yapamamak. Örneğin, bir önceki sene Genel Müdürlükten bir grup olarak her hafta basketbol oynuyorduk, son dönemde ben onlara hiç katılamadım. Yine de hayatımdan sporu hiçbir zaman çıkarmamaya çaba gösteriyorum. Şu anda en fazla vakit ayırabildiğim spor ise sanırım tenis.
Yaklaşık 16 yıldır kayak yapıyorum. Yapı Kredi Spor Kulübü’nün organizasyonlarına da katılmaya çalışıyorum. Son olarak geçtiğimiz günlerde UniCredit-in kayak organizasyonuna gittik. Bunun dışında tüplü dalış konusunda oldukça deneyimli ve ilgiliyim. 3*** CMAS, Nitrox gibi brövelerim var ve fırsat buldukça dalış yapmaya çalışıyorum. Yelken eğitimi aldım ancak dalışın aksine henüz bu konuda çok deneyimsizim. Boş zamanlarımda en keyif aldığım kaçamaklar denizde ya da dağda olduğum zamanlar.
Ayrıca yoga yapmaktan büyük keyif alıyorum. Tüm vücudu çalıştırıyor, esneklik ve güç kazandırıyor. Ayrıca yoga yapabildiğim zamanlar iş hayatımın koşturması arasında nadiren dingin ve telaşsız olabildiğim zamanlar.
Beşiktaş ve Fenerbahçe-de spor yapmama rağmen futbolda Trabzonspor-u tutuyorum ve bu konuda herkesi şaşırtıyorum.
Bizlerle paylaşmak istediğiniz unutamadığınız bir basketbol anınınız veya maçınız var mı?
Liselerarası Türkiye Şampiyona-sında oynağımız 3 uzatmalı bir maçımızı hiç unutmuyorum. Son maçlarımızdandı ve artık yorgunluktan herkesin bacağındaki krampları ancak iğne batırarak açabilir hale gelmiştik ve bir son dakika basketiyle 3. uzatma sonunda biz kazandık. Sanırım kazandığımıza en sevindiğim maç buydu. Bir de komik anımı paylaşayım. Kulüple gittiğimiz deplasman maçlarından birinde hava çok yağmurluydu. Maçın ortasında yağmur o kadar arttı ki çatı akmaya başladı, maçın son dakikalarını sahadaki kovaların etrafından dolanarak tamamlayabildik.
Yapı Kredi Spor Kulübü ve YKSK Basketbol takımımızın faaliyetlerini izleme fırsatı yakalayabildiniz mi?
Sonuçları yakından takip ediyorum ama maçlara gitmekte zorlanıyorum, orada destek olabilmek çok daha keyifli oluyor.
Bankamızda basketbola ilgi yüksek değil. Maçlarımızı seyircisiz oynuyoruz. Bu konuda önerileriniz olabilir mi?
Ne yazık ki ülkemizde çok "futbol" odaklı bir spor anlayışı var. Bankamız da bu konuda çok farklı değil. Bankada Basketbol Şubesi’ne destek verecek, maçların zamanlamalarını kendi ekibine hatırlatacak "taraftar"lar yaratmak faydalı olabilir. Bence kendisi basket oynamasına rağmen kulüp ya da takımla ilgili olmayan kişiler bu rolü üstlenebilir. Basketbol takımı kendi içinde biraz daha kapalı bir dünya, diğer basketbolcularla daha fazla ilişki kurulabilir, turnuvalar haricinde takım dışındakilerle düzenli maç yapılabilir, lig maçlarına toplu bilet alınabilir, vb. Belki Yapı Kredi takımının maçlarını videoya çekip belli bölümlerini BİZTV-ye yüklemek de iyi bir fikir olabilir. Böylece maçların ne kadar heyecanlı geçtikleri izlenebilir.
Bağlarbaşı Koru Tesislerimizde Yapı Kredi Yaz Şenlikleri düzenliyoruz. Bu etkinlikler çerçevesinde “streetball turnuvası” da düzenleniyor. Bu sene ekibiniz ile katılmayı düşünür müsünüz?
Neden olmasın. Tek endişem fazla hırslı rakiplere denk gelip sakatlanmak olur. Çünkü bayana karşı basket oynamaya herkes alışık değildir :)
Aslı Hanım, bu keyifli sohbet için size çok teşekkür ediyoruz. Paylaşımlarınız ve değerli önerileriniz bizim için çok değerli. Umarız Streetball turnuvamızda da sizleri aramızda görürüz.
Tüm Röportajlar