Tiyatro Haber Arşivi

Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu...

Foto Galeri /

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri, 30 Nisan akşamı İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu.

 Sanat ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin de aralarında bulunduğu ödül töreni renkli anlara sahne oldu. Gösteri dünyasına adını yazdırmış Broadway Cabaret’nin görkemli sahne şovlarıyla süslenen törenin açılış konuşmasını Yapı Kredi Sanat Danışmanı Haldun Dormen ve Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa gerçekleştirdi.
Ayrıca Müjdat Gezen’in taklitleri ile renk kattığı gecede konuşmacılar arasında yer alan Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, Yapı Kredi olarak ülkemizin kültür sanat hayatını desteklemek ve geliştirmek adına birçok çalışma gerçekleştirdiklerini belirten konuşmasını Muhsin Ertuğrul’un özdeyişi “Tiyatro bir meslek değil, bir kara sevdadır” diyerek noktaladı.
Bu çok özel gecenin yıldızlarından Dot’un kurucusu, Yılın En Başarılı Prodüksiyonu ödülünün sahibi Murat Daltaban’ın, Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Esra Bezen Bilgin’in ve Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Mert Turak’ın ödüller ve tiyatro hakkındaki görüşlerini aldık.

Murat Daltaban
Oyuncu, Dot Tiyatro’nun kurucusu Yılın En
Başarılı Prodüksiyonu Ödülü’nün sahibi
“Süpernova”/ Dot

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’ne layık görüldünüz bu sene. Bu ödül sizin için ne ifade ediyor?
Biz, tiyatro olarak ödüle yönelik iş yapmıyoruz ama ödülün tüm tiyatro, oyuncular ve ekip için motivasyon sağladığı da bir gerçek. Sanat eseri ortaya koyduğunuz zaman, onun bir yerlere değdiğini, ulaştığını görmek mutlu edici bir durum.

Peki, Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de 20-30 yıllık geçmişi olan tiyatro ödülü galiba yok. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri de 16. yılını devirdi. Dolayısıyla Türk tiyatrosunda önemli bir yere sahip.

2012 Yılın En iyi Prodüksiyonu Ödülü, Dot’un ilk ödülü mü?
Bu, Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nden ilk ödülümüz değil, daha önce üç tane daha almıştık. Sadri Alışık ödüllerimiz de var. Ancak ödül almak bizim için çok kıymetli çünkü bu durum aynı zamanda, genç bir tiyatronun desteklendiği anlamına geliyor.

“Sahne tozu yutma” deyimi gerçekten var olan bir şey mi?
Sanırım orada söylenmek istenen şey; tiyatronun virüs gibi içinize girdiği ve sizi terk etmediği. Tiyatro özel bir sanattır. Sahne tozunu yutma deyimi ise sadece oyuncular için değil, aynı zamanda seyirciler için de geçerlidir. Tiyatronun hazzını yaşamış bir seyirci de kolay kolay tiyatrodan vazgeçemez.

Sahnede hiç replik unuttuğunuz veya başkasının yerine konuştuğunuz oldu mu?
Oldu tabii. Ancak, tiyatroyu heyecan verici kılan şey; hesaplananın dışına çıkan zaman, mekân ve hikâye alanlarıdır ve bunları kontrol altında estetik bir bütünlük içinde tutma çabası da başka bir ustalık alanıdır. Tiyatro, resim gibi “yaptım, bitti” veya müzik gibi kayıt edilince tamamlanan bir sanat türü değil. Canlı müzik yapmaya benziyor: Her an yanlış nota basılabilir. Dot, tiyatro camiası için yeni bir oluşum sayılır.

Birçok oyun sahneliyorsunuz. Bu motivasyon nereden geliyor?
Dot, öğrendiğimiz her şeyi bir üst aşamaya geçirme çabamızı ifade ediyor. Tiyatroda size, tıpkı mühendislikte olduğu gibi, işe nereden başlayacağınızı gösterirler ama sanatçı olmak için önce o kuralları unutmak gerekir. Sanat, unuttuğunuz yerde, fikir ve felsefe ile baktığınız şeyi özgürce tarif ederken başlıyor.

Bu projeyi yıllarca devam ettireceksiniz herhalde...
Belli de olmaz, bazı şeyler bir süre sonra içinizde sönebilir. Hayat insanı öyle bir hale getiriyor ki her şey çok anlamsız gelebiliyor. O depresif bölgeye girince, hiç bir hikâye anlatmak istemiyorsunuz. Hikâye anlatmak, heyecanla yapılan bir şeydir. Siz heyecanlı anlatacaksınız ki birileri dinlemek istesin.

Peki, önümüzdeki yıl için planlarınız nedir?
Kısa vadede, önümüzdeki sezon Pınar Töre’nin oynadığı “Sarı Ay” diye bir proje üzerinde çalışıyoruz, o tamamlanmak üzere. Seyretmesi de sahnelemesi de zevkli bir oyun. Ancak bu sefer ben ne oyuncu, ne de yönetmen, sadece seyirci olarak izliyorum.

Türkiye’deki dizi sektörü için ne düşünüyorsunuz?
Televizyon sanat alanı değil. Dizide de aslında uzun metraj reklam filmi çekiyor sayılırsınız. Oradaki buzdolabı, çikolata veya içeceği satmak zorundasınız. Satması için de başarılı olması lazım ve bu koşullar içinde özgün bir hikâye anlatmak mümkün değil. Kısacası, televizyonda sanatsal özgürlüğümüz yok.

Mert Turak
Oyuncu, Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu
Ödülü’nün sahibi, “Ateşli Sabır” İBB Şehir
Tiyatroları

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde bu sene ödüle layık görüldünüz, bu ödül sizin için ne ifade ediyor?
Türkiye’deki en prestijli ödül organizasyonu olduğunu düşünüyorum. Bence Yapı Kredi Afife Ödülleri her oyuncu için büyük bir değer taşıyor. 32 yaşındayım ve şimdiden iki tane Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülü’m var. Kendimi şanslı görüyorum.

Sinema veya televizyona kıyasla tiyatronun cezbedici tarafları neler? “Sahne tozu”nu yutmak gerçekten var olan bir şey mi?
Bu konuda beylik laflar etmek istemem; tiyatro her şeydir. Televizyonun karşısında ya da sinemada dış etkenlere açıksınızdır, telefonunuza bakabilir yanınızdakiyle konuşabilirsiniz. Hiçbir sanat dalı tiyatro kadar etkileyici ve güçlü değildir; tiyatro tüm sanatları içinde barındırır. Dolayısıyla oyuncu olarak tiyatro sahnesinde aldığınız haz bence sinema ya da televizyonla mukayese edilemez. Sahne tozunu yutmak, oyunculuk yapmak için doğan insanlar için olmazsa olmaz bir şeydir. Pek tabii bu kişisel bir durum. Kişi, anlamlı hissettiği işi yaparken zaten mutludur. Ben kendimi sahnede anlamlı hissediyorum.

Sahneye çıkmadan önce mutlaka yaptığınız, uğur addettiğiniz bir hareket var mı?
Evet var ama paylaşmam. Sadece oyun başlamadan seyirciyi izlediğimi söyleyebilirim.

En çok hangi rolü oynamak isterdiniz? Bugüne kadar keşke bunu ben oynasam dediğiniz bir rol oldu mu?
Anlamlı roller oynamak isterim. Derdi olan bir oyunda rol almak isterim. Şimdiye kadar almak istediğim rolleri söylemeye kalkarsam, bütün dergi dolabilir.

Sahnede hiç replik unuttuğunuz, kayıp düştüğünüz ya da sizin sıranız olmadığı halde sahneye fırladığınız oldu mu? Bu gibi durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Sahnede çok şey oldu, hâlâ da olmaya devam ediyor. Replik unutabilirsiniz, karşınızdaki oyuncu repliğini unutabilir ya da antre kaçırabilir, o an sezgilerinizle hareket edersiniz. Oraya takılı kalmayıp devam etmeyi başarmalısınız, aksi halde başka hatalar birbirini izler.

Tiyatro yapmaktan aldığınız keyfi bir şeye benzetmek isteseydiniz, bu ne olurdu?
Bunu Gratovski’nin bir sözü ile cevaplamak isterim: ‘Oyuncu bir eli ile göğe uzanırken diğer eliyle yere resim yapar.’ Oynamak çok büyük bir hazdır ama sırtınızda bir yumurta küfesi vardır. İşte böyle hissediyorum. Sezgilerinizi aklınızda denetlemeli ve büyük bir güvenle ilerlemelisiniz. Her adımınızı hesaplayıp içtenliğinizi ve samimiyetinizi korumalısınız.

Tiyatro yapmak için gerekli motivasyonu nereden buluyorsunuz?
Keşke bu sorunun cevabını bilebilseydim… Oynarken hissettiğim şeyi hayatımın hiçbir anında hissetmiyorum. İleride çocuğum ya da torunum olduğunda bir daha konuşalım.

Esra Bezen Bilgin
Oyuncu, Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu
Ödülü’nün sahibi, “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp
Gidince Ama Şimdi İyi” / Talimhane Tiyatrosu

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde bu sene ödüle layık görüldünüz, bu ödül sizin için ne ifade ediyor?
Türk tiyatrosu için çok kıymetli bir kadın oyuncunun adına verilen bu ödülü, bir kadın oyuncu olarak almak benim için önemli ve anlamlı.

Sahnede hiç replik unuttuğunuz, kayıp düştüğünüz ya da sizin sıranız olmadığı halde sahneye fırladığınız oldu mu? Bu gibi durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Elbette, defalarca oldu. Bazıları son derece sürprizli ve hatta eğlenceli olabiliyor, bazıları ise size sahnede çok sıkıntılı anlar yaşatabiliyor. Bu gibi durumlara özel bir yöntemim yok açıkçası. Yaptığımız işin çok doğal bir parçası olarak görüyorum
bu tür aksilikleri. Oyunun yarattığı dünyaya ve hissettirmek istediğim gerçeklik duygusuna zarar vermeden kamufle etmeye çalışıyorum.

Tiyatro yapmak için gerekli motivasyonu nereden buluyorsunuz?
Sevdiğiniz, seçtiğiniz mesleği yapabilmenin büyük bir lüks ve şans olduğunu düşünüyorum. Bundan daha iyi bir motivasyon olabilir mi?

Sinema veya televizyona kıyasla tiyatronun cezbedici tarafları neler? “Sahne tozu”nu yutmak gerçekten var olan bir şey mi?
Hepsinin ayrı tatları ve zorlukları var bana göre. Tiyatro bambaşka bir disiplin. Prova süreci, her gece seyirci karşısında canlı performans göstermek ve aslında aynı şeyi oynasanız da her performansın bambaşka bir deneyim oluşunun zevki benzersiz.
Sinemanın da kendine has başka bir hazları var.

15 DALDA VERİL EN ÖDÜLLERİN KAZANANL ARI:

Yapı Kredi Özel Ödülü
Turan Oflazoğlu

Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü
Ülkü Ayvaz

Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü
Nedret Güvenç

Yılın En Başarılı Prodüksiyonu
“Süpernova”, DOT

Yılın En Başarılı Yönetmeni
Cem Emüler, “Yanık”, İstanbul Devlet Tiyatrosu

Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu
Mert Turak, “Ateşli Sabır”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu
Esra Bezen Bilgin, “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi”, Talimhane Tiyatrosu

Yılın En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncusu
Ali Sürmeli, “Antigone”, İstanbul Devlet Tiyatrosu

Yılın En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncusu
Nergis Çorakçı, “Kargaşa”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yılın En Başarılı Müzikal ya da Komedi ErkekOyuncusu

Çağlar Çorumlu, “Şark Dişçisi”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yılın En Başarılı Müzikal ya da Komedi Kadın Oyuncusu

Tülay Günal, “Ben Bertolt Brecht”, DostlarTiyatrosu

Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Müzikal ya daKomedi Yardımcı Erkek Oyuncusu
Selçuk Borak, “Şark Dişçisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Müzikal ya da Komedi Kadın Oyuncusu
Sevinç Erbulak - Şark Dişçisi”, İstanbul BüyükşehirBelediyesi Şehir Tiyatroları

Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı
Nebi Birgi, “Sidikli Kasabası Müzikali”, İstanbulDevletTiyatrosu

Yılın En Başarılı Sahne Tasarımcısı
Barış Dinçel, “Ateşli Sabır”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “Don Kişot”, Tiyatro Kedi, “Ölümüne”, Kent Oyuncuları

Yılın En Başarılı Giysi Tasarımcısı
Tomris Kuzu, “Şark Dişçisi”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yılın En Başarılı Sahne Müziği
Can Atilla, “Külhanbeyi Müzikali”, Bakırköy Belediye Tiyatroları

Yılın En Başarılı Işık Tasarımcısı
Abdul Mounem Amayri, Murat Selçuk, “Kargaşa”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Yapı Kredi Spor Kulübü
Sosyal Aktiviteler Şubesi
Tiyatro Stüdyosu