Arama - Kurtarma Haber Arşivi

YKSK bayrağını zirveye taşıdı

YKSK YAKUT Üyesi Kadir Özkaya, Kazbek dağı tırmanışını gerçekleştirerek bayrağımızı zirvede dalgalandırdı.
YKSK bayrağını zirveye taşıdı
YKSK bayrağını zirveye taşıdı
YKSK bayrağını zirveye taşıdı
YKSK bayrağını zirveye taşıdı
YKSK bayrağını zirveye taşıdı
Foto Galeri /

YKSK bayrağını zirvede dalgalandıran arkadaşımız Kadir Özkaya’yı tebrik ediyor, bayrağımızı başka zirvelerde görmeyi umuyoruz. İşte Özkaya’nın kendi kaleminden, Ağustos sonunda yaptığı Kazbek dağı tırmanışının hikayesi.

İki yıl önce planlamış, Gürcistan’daki sıkıntılar nedeniyle son anda iptal ettiğimiz, Kafkaslar’ın ikinci yüksek zirvesi olan Kazbeki faaliyetimizi Ağustos ayında gerçekleştirdik.

19 Ağustos 23.50 uçağıyla Tiflis’e doğru hareketimizle başlayan yolculuğumuz neşeli geçti. 20 Ağustos’ta sabaha karşı vardığımız Tiflis şehrinde konaklayacak bir yer ararken, sıcak bir şey içmek için girdiğimiz bir 7/24 kafede karşımıza bir Türk kardeşimiz çıktı. Onun “günaydın”ı bizi hemen “rezil”den, “bir nebze daha iyi” bir otele yerleştirdi.

Yollardaki araçların direksiyonun bazılarında sağda, bazılarının solda oluşuna mı, sadece çizgilerle ayrılmış yollarda trafik kurallarını kendine göre yorumlayan sürücülerin o çizgilere ve emniyet kemerlerine gösterdiği hassasiyete şaşırmamızı mı anlatarak başlasam bilemiyorum ama Gürcistan tek kelimeyle ilginç bir ülke.

Tiflis’de her yerde inşaat var. Caddeler sokaklar binalar yenileniyor ve restore ediliyor, birkaç sene sonra bence gerçekten turistik bir şehir olacak ve şu anki gibi ucuz olamayacak.

Tekrar faaliyetimize geçeyim. Ekibimiz 8 kişilikti; 3 kişi İstanbul’dan, 3 kişi de Bolu, Bursa ve Muğla’dandı. Ekipte iki Koç Grubu çalışanıydık. Tiflis’te 20 Ağustos 11.00’de diğer ekiple Kazbeki köyüne gideceğimiz otogarda buluştuk.

Kazbeki Köyü

Tiflis’ten Kazbeki köyüne tuttuğumuz minibüs ile yaptığımız 3,5 saatlik bir yolculuk sonucunda ulaştık. Minibüs için nasıl uğraştığımızı burada anlatmayacağım, Kazbeki köyü yüksek dağlarla çevrilmiş stratejik önemi büyük bir kasaba, geçit noktası ve çok güzel bir yerleşim. Burada kısa bir mola ve bir yemek yiyip, tarzanca anlaşmaya çalıştığımız şoför arkadaşlarla anlaşıp ilk kamp yerimiz olan kiliseye (Trinity Kilisesi) çıktık. 2000 metre civarındaki ilk kamp yerimize ulaşıp çadırlarımıza kurulup dinlenmeye çekildik.

Kamp yeri kalabalık; hem kiliseyi ziyaret edenlerin,  hem de doğa gezginlerinin ve zirvecilerin uğrak yeri. Her ülkeden insanlar var.

Ertesi gün ana kamp yeri olarak 3640 civarındaki Meteo’ya gideceğiz. Aslında 3000 seviyesinde ara kamp var ancak yaz faaliyetleri için gereksiz. Sabah gec bir saatte uyanıp Meteo’ya doğru yola çıkıyoruz, eski bir meteoroloji istasyonu olan kampta hemen hemen her şey var, çadır kurmadan dahi kalabilirsiniz.

2000 m. kampından Meteo’ya giderken rota Kaçkarlar’a çok benziyor, burası için Kaçkarlar’ın bir boy büyüğü diyebiliriz. Çok merak ettiğimiz Gergeti buzulunu bugün göreceğiz. Buzula varmadan önce yukarıdan gayet hızlı ve sert akan bir su geçişi var, gayet zorlu bu geçişten sonra buzula giriyorsunuz, Elfler’in dünyasında gibi, her yer buzul yarıkları, manzara harika ancak çok kısa sürüyor, yoğun bir sisle rota kapanıyor, 2 metre ötemizi göremiyoruz, yakın takiple devam ediyoruz.

Tırmanış günü kararı

Buzul yarıkları muhteşem heybetli görünüyor, kışın buraları iple geçmek gerekse de bu mevsimde yarıklar belli kolayca etraflarında dolaşıp geçebiliyoruz, 6 saatlik bir yürüyüş sonrası Meteo kampına varıyoruz.

Çadır yerleri yapılmış belirgin taşlarla çevrili, zemin taşlık. Hemen çadırları kurup, bir şeyler atıştırıp dinlenmek için çadırlara çekiliyoruz. Hava izin verirse gece 02.00’de zirve için çıkacağız ancak ekip yorgun ve hava sisli, dolayısıyla bu çok mümkün görünmüyor. 02.00’den itibaren sırayla kalkıp havaya bakıyoruz ancak tahmin ettiğim gibi kimse hadi gidelim demiyor. Hava kapalı, sis var. Hafif de çişe atıyor. Zirveye gitmeyeceğiz, o zaman yatıp uyumaya devam…

Sabah ekenden kalkıp pırıl pırıl güneşe bakıyoruz. Acaba gitmeli miydik, hava bir daha müsaade edecek mi, ya bozarsa? Bu havayı kaçırdık. Estonyalılar iki gün fırtına bekliyormuş, Avusturyalılar 3 gün bekleyecekmiş, yukarda hava kapalıymış dedikodularıyla günü geçiriyoruz. Dinlenmek işe yarıyor, ertesi gün hava kapalı olacak diye haber alıyoruz ama ne olursa olsun biz deneyeceğiz. Akşam üstü hafif dolu atıyor, sert rüzgar var, hava bir açıp bir kapıyor. Saat 02.00’de kalktığımızda hava parçalı bulutlu, ay daha küçük, ama biz gideceğiz, hazırlıkları yapıp 03.00 gibi yola çıkıyoruz.

3,640’tan 5,040’a zirveye gideceğiz. Normalde burada da 4200 civarı platoda ara kamp var ama bu mevsimde bizce gereksiz, biz direkt zirveye gideceğiz. İlk etap buzulun yanından cürufların üzerinde devam ediyor, rota üzerinde sağ tarafta çürük kayalardan oluşan duvarlar var. Sürekli yağmur gibi taş yağıyor, ama asıl yağışın dönüş yolunda olacağını o an bilmiyoruz. Buradan çıkış 2 saat kadar sürüyor, hava hafif aydınlanırken buzula giriyoruz, burada yarıkların üzeri kapalı, ancak ip açmamaya karar veriyoruz. Buz yumuşamamış, kramponlarımızı da takmıyoruz. Önümüzde iki ekip var, onlar bizden daha önce çıktılar ancak ağırlar, biz burada yine de emniyet kemerlerini giyiyor, teknik malzemeyi kemerlere takıyoruz. Olası bir olumsuzluğa karşı hazırız, yarıkları geçip bele vardığımızda uzun platoyu görüyoruz, ama platoya fazla girmeden sağ yamaçtan yükseliyoruz.

Eğim sert, önümüzde bir grup daha var, hepsi emniyetle ipte yürüyor, yürüyüş hala rahat olduğu için biz kramponları daha giymedik,  biraz daha yükseldikçe artan eğimle ve basamakların artık fazla belli olmadığı noktada artık kramponları giyiyoruz ancak yine ipe girmiyoruz. Yüksek eğim ve irtifa ekibi yavaş yavaş yoruyor. Zirveden önceki son düzlüğe gelmeden dinlendiğimiz dik eğilimli bölgede 8 kişilik bir ekip var, onlar bizden önce son düzlüğe çıkıyor. Son düzlüğe kazma ve krampon yardımıyla kendimizi attığımızda rotanın son 150 metresinin gerçekten çok dik ve cam buz olduğunu görüyoruz.

Ve zirve!

Rotadakilerin nasıl zorlandığı aşağıdan görünüyor, bizde de kopmalar var. Rotaya ilk ben giriyorum. 5 kişi deneyeceğiz ama rotada yükseldikçe zorluk ortaya çıkıyor. Cam buza kazma saplanmıyor, krampon ufacık çıkıntılara basıyor. Durmak bile zor, kenara çekilip ekibi bekliyorum. Yine de ekiple o zorlu kısmı geçip, hafif eğimle zirveye ulaşıyoruz. Bulutlar var ama hava açık sayılır, diğer dağları ve Kafkasların en büyüğü Elburuz’u görebiliyoruz. Kutlamalar, kucaklaşmalar ve çekilen fotoğraflarla uğraşırken ekipten biri daha geliyor zirveye, yani 8’de 6 zirvede, gayet iyi.

Dönüş daha zorlu, rehavete kapılmama konusunda birbirimizi uyarıp dönüşe geçiyoruz. Son 150 metrelik teknik çıkış ekibi zorladı. Dönüş için kalan enerji aşırı stresle harcandı, cam buz rotadan iniş düşündüğümüzden daha zor oluyor. Daha sonra öğreniyoruz ki bizden önce inen ekip düşmüş, Gürcü rehberler ekibi zor sabitlemiş. Zirvenin son düzlüğüne indiğimizde gerçekten rahatlıyoruz. Hedef Meteo, dönüş zor, yorgunluk var. Ayrıca sabah karanlıkta farkına varmadığımız taş kulvarından irili ufaklı taş yağıyor, gerçekten çok ilginç ve tehlikeli. Kazasız belasız toplam 12 saatlik bir yürüyüşle tekrar Meteo’ya varıyoruz. Bir şeyler atıştırıp, zirvenin keyfi ile çekiliyoruz çadırlara, ertesi gün döneceğiz.

Eğlenceli dönüş yolu

Sabah uyandığımızda dağın üstü ve rota yoğun sisle kapalı, bir gün önce yola çıkmamış olmasak bugün denemek imkansız. Kazbek bu kapalı sis duman dolu havaları arasında, uzaklardan gelmiş olan bizlere bir günde olsa zirve için izin vermiş. Bunun sevinciyle Kazbek’i selamlayarak toplanıyoruz, çadırları ve çantaları topladıktan sonra hedef Kazbeki köyü.  Kazbek gerçekten çok güzel bir dağ. 5 saatlik bir yürüyüş sonrası Kazbeki’ye varıyoruz. Bir şeyler atıştırıp minibüsle Tiflis’e döneceğiz, yolda çok eğleniyoruz: Son ana kadar üstünüze gelen araçlar, hiçbir yerleşim yokken kaykay yapan çocuklar, tenis raketiyle top kovalayanlar, her türlü sürpriz, hız, hatalı sollama, hatalı şerit kullanımı ile Tiflis’e varıyoruz. Bir faaliyeti daha kazasız belasız atlamanın ve zirvenin mutluluğuyla dönüş vaktine kadar Tiflis’i gezmek için Tiflis sokaklarında kayboluyoruz…

Tüm Haber Arşivi