|
Yazarlar Bora BükeBora BÜKE’nin kaleminden...Yeniden merhaba!
» bir şeyler yapanlar Uygarlığın başlangıcından günümüze kadar olan süreçte, insanlığın gelişimine en büyük katkı sağlayanların "bir şeyler yapanlar" kategorisinde olduğu su götürmeyen bir gerçek… Bunun şiirsel bir dille anlatımı da, sanırım, Türk dilinin en güzel sevda şiirlerinden biri olan "Tahirle Zühre Meselesi" başlıklı şiirde yer alan şu dizelerdir galiba: "… Meraklıları, Nazım Hikmet tarafından kaleme alınmış bu müthiş şiirin tamamını buraya tıklayarak okuyabilirler. Şiirin bu dizeleri, "bir şeyler yaparken" ölmenin dahi ayıp olmadığını anlatır bizlere… Fakat bunu yapabilmek her babayiğidin harcı değildir. Başta "yürek" olmak üzere, pek çok meziyet gerektirir insanda… Tabii, "bir şeyler yapabilmek" için illa da ölmek gerekmiyor. Ölmeden de "bir şeyler yapabilmenin" bir yolunu, nihayetinde bulmuştur insanoğlu… Bu ilk kategoriyi bir kenara koyarsak, geriye diğer iki ana kategori kalır. Çoğunluk da bunlardan ya birinin ya da diğerinin üyesidir. Yapı Kredi Spor Kulübü (YKSK) Derneği çatısı altında faaliyet gösteren arkadaşlarımızsa oldukça şanslı… Çünkü onlar, türlü fedakarlıklara katlanarak "bir şeyler yapanlar" kategorisinin doğal üyeleri olmaya alınlarının teriyle hak kazanmış insanlar… Bowling ve satranç branşlarının eklenmesiyle Yapı Kredi Spor Kulübü'nde "bir şeyler yapabilmek" adına bir araya gelmiş arkadaşlarımızın oluşturdukları Şube sayısı 13'e ulaştı. YKSK Sosyal Aktiviteler Şubesi'ne bağlı olarak yeniden yapılanan (Fotoğrafçılık, Dans-Müzik, Tiyatro, Gezi-Trekking) Stüdyoları da eklersek toplamda 17 farklı branşta faaliyet gösterilmekte… Bu branşların her biri kendi aralarındaki tatlı rekabetin yanı sıra, dışarıda da büyük mücadeleler vererek Yapı Kredili olarak bizlerin göğsünü kabartacak başarılara imza atmaktalar… Basketbolcularımızın katıldıkları turnuvalarda fırtına gibi esmeleri, Tenis Takımımızın Türkiye Tenis Ligi'nde birçok saygın kulübü geride bırakarak 2. Ligde kalma başarısı, Yüzme Takımımızdaki arkadaşlarımızın Türkiye rekorlarını alt üst etmeleri, aramıza yeni katılan Satranç Şubesi'ndeki arkadaşlarımızın ayaklarının tozuyla katıldıkları daha ilk turnuva olan Antalya Satranç İl Şampiyonası'nda birincilik, ikincilik ve dördüncülük alarak büyük başarılar elde etmeleri aklımıza hemen geliveren birkaç örnek sadece… Sosyal Aktiviteler Şubesi'ne bağlı olarak oluşturulan ve yeniden yapılanarak çalışmalarına ivme kazandıran Stüdyoların faaliyetleri ise ayrı bir yazı konusu olacak boyutta… Düzenlenen fotoğraf kurslarında verilen temel fotoğrafçılık eğitimleri ve yakında başlayacak fotoğraf odaklı geziler, organize edilecek sergiler, yarışmalar; sirtaki ve salsa ritimleri eşliğinde dansın büyüsünün üyelerimize, KFS Grubu çalışanlarına ve onların ailelerine aşılanması; tiyatroya gönül vermiş arkadaşlarımızın pek yakında yeni oyunlarını sahnelemek için duydukları olağanüstü heyecan, ne yalan söyleyelim, doğrusu bizleri de heyecanlandırıyor. Bu arada, sizleri ve başarılarınızı daha iyi tanıtabilmek amacıyla kurmuş olduğumuz ve yalnızca çalışma arkadaşlarımız için intranetten değil, www.yksk.org.tr adresi aracılığıyla internet üzerinden tüm dünyaya yayın yapan web sitemizin tıklanma sayılarının, yayın hayatına atıldığı 2009 senesinin ortalarında aylık bazda on binlerde gezinirken şimdilerde yüz binlere dayanması da, bizleri oldukça mutlu ediyor. Bu başarı, bizlerin olduğu kadar, sizlerin de eseri aynı zamanda… Bizlere sahip çıkmasaydınız eğer, bu tarz büyük bir başarıya imza atamazdık. Biraz bu başarının da kamçılamasıyla, biz de boş durmadık. Siz değerli dostlarımız için, daha iyisini ve daha güzelini yapabilmek adına web sitemizi baştan aşağı yeniledik. Çünkü biliyoruz ki, sizler her şeyin en iyisine layıksınız. İstedik ki, YKSK Derneği'nin faaliyetlerinden ve arkadaşlarımızın günbegün daha da artan başarılarından, daha kaliteli bir web sitesini takip ederek haberdar olun. Belki de, elinizde olmayan nedenlerden ötürü, "bir şeyler yapanlar" kategorisine çok istemenize rağmen dahil olamasanız da, en azından "yapılanların farkında olurken" kalbiniz de, benliğiniz de bizlere daha yakın olsun. 1920'lerin başında üç yıl kalebentlikle Bodrum'a sürülen, ama sonrasında tam bir Bodrum aşığı olup çıkan ve Bodrum'u tüm Türkiye'ye tanıtıp sevdiren Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın, nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı'nın, öylesine gür ve davudi bir sesi varmış ve "Merhaba!" demesini öylesine çok severmiş ki, karşı kaldırımda yürüyen sevdiği bir dostunu gördüğünde ona "Merhaba!" diye seslenirken bile yer gök inlermiş adeta… İşte bizler de, sizler için daha iyi ve daha güzel şeyler yapabilmenin aşkıyla, yenilenen web sitemizden, hançeremiz yırtılıncaya kadar, aynı gür ve davudi sesimizle sizlere haykırmak istiyoruz: "Yeniden merhaba!"
|
İnsanları çeşitli kategorilere ayrıştırarak sınıflandırmak ve böylece onları sosyal anlamda daha iyi tanımlamak isteyen görüşlerden bir tanesi de, benim de pek sevdiğim şu üçlü gruplamayı ortaya atmıştır: